23.12.11

2001 a space odyssey

Böyle bir gündü işte..
Çıkamadın girdiğin kapıdan..
Bak, bambaşka biri var şimdi karşında..


16.11.10

Muz Sesleri(Ece Temelkuran)' nden..

...

Bu kadar hızlı yürüyebildiğine şaşıyordu. Ziad' ın onu takip etmekten vazgeçmemesine. Sinirli bir kadın olabilmesine. Çok sinirli ve bundan utanmayan bir kadın. Savaşa gider gibi. Yürüdükçe göğüs kafesi açıldı, arkasında bir adam olduğunu bilmek onu daha da güçlü yapıyor gibi. Yürüdü, yürüdü, yürüdükçe öfkesini sevdi, ayaklarından, açılan göğüs kafesinden öfkesinin perde perde kalkıp tül gibi havaya dağılmasını, yürüyüşünün ancak öfkesi dinerken yavaşlamasını ve arkasına hiç bakmamasını... Yürüdükçe rüzgar çoğaldı, gerdanı açıldı, oraya güzel şeyler, güçlü şeyler doluyor gibiydi. İçi hayvanlarla doluyor gibi, her birinin sesini, kokusunu duyuyor, dokunuyor, görüyor gibi. Büyüyor gibi gövdesi, önüne çıkan şeyleri devirecek sanki. Saçları uçuştukça güzelleşiyor, rüzgar içinde dolanıyor gibi. "Dışarı çıkıyordu" diye kendi kendine üç kere tekrar etti, "Tabii ki.." Yürüdükçe daha çok ikna oldu ölü derisinin soyulduğuna ve nefes aldığına gözeneklerinin. Yürüdükçe...

...